Kahve sadece keyif veren bir içecek değil, sosyalleşmenin de vasıtalarından biridir, çay gibi nargile gibi. IV. Murat tütünü yasakladığı zaman aslında sadece tütünü değil toplumsal muhalefetin odaklandığı yerleri de yasaklıyordu. Çünkü kahve, çay, nargile muhabbetsiz tatsızdır, keyifsizdir. İspanya'da da kahve içmek bu anlamda toplumsallaşmanın, muhabbetin merkezinde yer alır. Hatta İspanyolların "milli hobisi" olan muhabbetin yanında olmazsa olmazı kahvedir. Barselona kahvehanelerin çok yoğun olduğu bir şehir. Bunlardan bazıları neredeyse yüz küsür senedir hizmet vermekte. Özellikle Gotik Mahalle'de bunlardan biri bulunmakta: La Granja(çiftlik). La Granja'nın yanında başka bir yerel tat olan Churros satan bir dükkan bulunmakta. Churros bizim Şam tatlısına benziyor ama şerbetsizi, üzerine toz şeker dökülerek yeniyor. İspanyolca kursumdan çıktıktan sonra bir avroya aldığım 100 gr. churros ile gittiğim bir yer la granja. Bu kafenin kuruluş tarihi 1871, bir başka özelliği ise iç duvarlardan birisinin Roma dönemine ait olması. İspanyol siestasının uygulandığı bir kahvehane La Granja, sabahleyin kaçta açıldığına dair bir bilgim yok ama 13:30'da öğlen siestaya giriyor. 17:00'de tekrar açılıyor saat 21:00 kadar. Kahvehaneye gelenler genel olarak mahalli halk, nadirende turistler geliyor. Özellikle La Rambla'nın turist yığınından kaçmak ve kahve içmek için güzel bir yer La Granja.
La Granja Kahvehanesi
Roma Dönemine ait duvar.
Churros ve Cortado
Churrosçu
pues que sean 2 cortados... la proxima vez te acompaño amigo...
YanıtlaSilte espero...
YanıtlaSil