16 Şubat 2011 Çarşamba

Bir Akşam Eğlencesi

Barselona her daim canlı bir şehir. Nerden ne çıkacağı belli olmuyor. Bunda tabii ki halkının büyük bir etkisi var. İspanyolların büyük bir çoğunluğu eğlenceyi seviyor. Siesta, fiesta ikilisi çok önemli. Siesta, öğlen saatlerinde, İspanyollara göre, yani 13:00 yahut 14:00'den 16:00,17:00'e kadar dükkanlarını kapatıp yemeğe çıkmaları, birazda kestirmeleri. Genelde iki saat kadar sürüyor. Ama bunu abartanlar da var. Yakın zaman içinde arkadaşımın götürdüğü eski bir kahvehanede -bir sonraki yazım onun üzerine olacak- siesta 4 saat sürüyor. Saat 13:00'den 17:00'e kadar. Sabah kaçta açtıklarını bilmiyorum ama akşam saat 20:00'de kapatıklarına şahit oldum. Siesta daha çok mahalli işletmelerde geçerli. Fakat büyük mağaza zincirleri, restauranlar buna dahil değil. Bir de bunun yaz versiyonu varki o daha ilgi çekici Ağustos ayında bahsi geçen mahalli işletmelerin çoğu kepenkleri çekip tatile çıkarlar.
Diğer bahis ise Fiesta; bildiğimiz eğlence partileri. Bu geleneğin ne kadar yaygın olduğu hususunda şöyle bir örnek verebilirim. Fiestaların bazıları kostümlü yapılıyor. Ya belli bir konu üzerine yahut her isteyen istedeği gibi giyenerek geliyor bunlara. Her mahallede bu partiler için eşya, giysi,kostüm satan bir dükkan bulunuyor nerdeyse. Hatta Gran Via üzerinde gördüğüm bir mağaza var kuruluş tarihi 1952. Bu, fiesta geleneğinin ne kadar yaygın ve eski olduğunun göstergesi.
Fiesta, Siesta ikilisinden başka bir de sokak eğlenceleri var. Bunlardan birine eski evimin sokağında şahit olmuştum. Mahallenin lokali gibi bir yerin önünde hazırlanmıştı. Sokak ortasında iki adam boyu yüksekliğinde bir binadan diğerine gerilmiş iplere ilişktirilmiş ateş şelaleri altından trompetler ve davullar eşliğinde ritmli şekilde yürüyorlardı. Pazar günü de Gotik Mahalle'den Barselona Katedrali'nin önüne çıkarken torpil seslerini duyunca eğlence olduğunu anladım. Katedralin solunda bulunan ara sokak içinde çoçuklar elerindeki düzeneklerle kızkaçıran-torpil vari patlayacılarla yürüyordu. Yine trompetler ve davullar eşlik ediyordu. Birbiri ardına farklı pek çok grub kendilerine ait armalarıyla geçti.



1 Şubat 2011 Salı

İspanya'da Sigara Yasağı

İspanya’da 2 ocak 2011 tarihi itibariyle kapalı alanlarda ve bazı açık alanlarda sigara içilmesi yasaklandı. Türkiye’deki yasağın uygulanmaya başlamasında orada olmadığımdan yaşanan tartışmalardan uzaktım. Bundan dolayı İspanya’daki yasak ile bir mukayese yapamayacağım. Ama yine de İspanya'da uygulanan yasakla ilgili birkaç bilgi arz edelim görüşlerinize.



İspanya'da kapalı alanlarda ve bazı açık alanlarda sigara içilmesi yasaklandı. Kafeler, barlar, gazinolar, sinemalar vb gibi kamusal kapalı mekanlar. Bunun dışında bazı kapalı alanlarda sigara içilmesi serbet. Hapishane, psikolojik tedavi merkezleri, engelli merkezleri gibi. Sigara yasağı getirilen açık alanlarda var, çocuk parkları. Hastane, ilkokul ve lise önlerinde sigara içmekte yasak ancak 50 metre uzağında içilmesi serbest.

İlginç bir kural ise otellerde uygulanıyor. Oteller, odalarının %30’unu sigara içilebilir odalar olarak düzenleyecekler ve bu odaları sürekli olarak sigara içen müşterilerine tahsis edecekler. Bu odalarda kalanlara hizmet eden otel çalışanları eğer müşteri odaya servis istemişse odaya girmeden kapının önünde malzemesini veya hizmetini müşteriye teslim edecekler.

Bu yasak için telefon ile ihbar hattı dahi oluşturulmuş. Bu da ayrı bir tartışma yarattı ispanya’da, çünkü normalde diğer ihbar hatlarında ( polis, belediye vb gibi) anonim aramalara izin verilmiyor. Yani arayan kendi şahsi bilgilerini de vermek zorunda. Sigara ihbar hattında bu uygulama kaldırılmış ve isminizi vermeden de ihbar da bulunabiliyor.

Gelelim diğer konuya; yasak varsa ceza da var. Cezalar 30€’dan 1000€’ya kadar. Bu cezalar sigara içeni ve içilmesine müsaade edeni kapsıyor. İspanya’da özellikle barlar ve cafeler İspanyollar'ın çokça rağbet ettikleri yerler. Milli hobi olan “sohbet”in mekanları. Tabii ki bu yerlerin yasaktan etkilenmemesi gibi bir durum söz olamaz. 02 ocak itibariyle uygulanan yasaktan birkaç yıl önce kapalı yerlerde sigara içilmesiyle ilgili bir sınırlama getirilmişti. Buna göre kafelerde, barlarda sigara içilen ve içilmeyen bölümler oluşturuldu. Bunun için de bu yerlerde camdan yapılmış ayraçlar kullanıldı bölümlemek için. Kafe ve bar sahipleri eski ve yeni uygulamadan şikayetçi; camdan bölümleri yaptırmak masraf, onları bir daha kaldırmak bir daha masraf diye.

Bir de arkadaşlardan duyduğum ilginç birkaç vakayı naklederek sonlandırayım bu günkü yazımı, barlarda, cafelerde dışarıya sigara içmeye çıkan bazı müşteriler hesabı ödemeden olay yerinden uzaklaşıyorlarmış. Aşağıda, bir cafenin önünde gördüğüm VIP sigara bölümü resmi.




Not: bir önceki yazıda greve ilişkin birşeyler yazacağımı belitmiştim. Bize göre öğlen İspanyollara göre sabahın sonlarına doğru Plaza Catalunya’daydım. Fakat gelen giden yoktu. Sonrasında Türk konsolosluğunda ( konsolosluk Plz. Catalunya’nın çok yakınındadır) çalışan arkadaşalarım vasıtasıyla öğrendiğim kadarıyla 25-30 kişiden oluşan gruplar günün değişik saatlerinde numayişte bulunmuşlar. Benim 29 Eylül’de tanıklık ettiğimle kıyas edilmeyecek kadar ufak gösterilermiş. Çünkü 29 Eylül’de Plaza Catalunya ile Passeig de Gracia’nın köşesinde kalan boş büyük binayı (şu sıralar ön yüzünde Hyundai reklamıyla perdelenmiş) göstericiler işgal etmiş, ön yüzüne kapitalizmi protesto eden yazılar yazmış, bayrak direklerine siyah bayraklar çekmişlerdi.